Sezon başından bu yana verdiği Süper Lig’de kalma mücadelesinde çok büyük bir başarısızlığa doğru giden Göztepe, oynadığı son maçta Alanyaspor’a da mağlup olarak üst üste 7’inci mağlubiyetini aldı. Taraftarının da ümidini tamamen tüketen Sarı Kırmızılı ekipte oyuncularla taraftarların karşı karşıya gelmiş olması da işlerin ne kadar karışık olduğunu en net şekilde gösteren gelişme oldu.
Kriz Yönetimi
Bu sezon Süper Lig’de bir türlü belini doğrultamayan Göztepe, kötü yönetilmenin ve kötü performans sergilemenin bedellerini ödemeye devam ediyor.
Sezonun ilk yarısında Nestor El Maestro yönetiminde belirli bir oyunu tasarladığı görülen İzmir temsilcisi, bu oyununu ikinci yarının ilk 4 maçında skora da yansıtmış ve oluşturduğu galibiyet serisiyle ateş hattından uzaklaşmıştı.
Ancak kadro kalitesi ve takımın genel durumu bu serinin yerini çok kötü bir seriye bırakmasına neden oldu. Alanyaspor ile oynadığı 30’uncu hafta müsabakasından da mağlup ayrılan Göztepe, bu sonuçla birlikte üst üste 7’inci mağlubiyetini alarak kümede kalmaya dair umutlarını tamamen tüketti.
Son haftalarda Chelsea’nin sahibi Roman Abramovich’e satılacağı yönünde haberlerle gündeme gelen Sarı Kırmızılı ekibin kötü performansı, taraftarlarla oyuncuların ilişkisini de kopardı. Alanyaspor maçında yaptığı hatalı çıkış nedeniyle kalesinde golü görmekten kaçamayan İrfancan Eğribayat, maçtan sonra taraftarlarla ciddi gerginlikler yaşadı.
Takım arkadaşlarının ağzını kapattığı ve sakinleştirmeye çalıştığı görüntülerle basının gündemine oturan genç kalecinin bu durumu Göztepe adına kurulan hayallerin de yıkılmaya başlamasını beraberinde getiriyor.
Kadronun en çok sevilen oyuncularından birisi dahi taraftarlarla bu noktaya gelirken Göztepe yönetiminden bu konuyla alakalı olarak bir açıklama gelmemesi de ne yazık ki pek şaşırtıcı değil.
Liyakat
Göztepe yönetiminden ve kulübü satın aldığı zaman büyük bir heyecan yaratan Mehmet Sepil’den artık ümit tamamen kesildi.
Geriye kalan 2 haftada takımıyla galibiyet sevinci yaşayamayan Stjepan Tomas’ın Göztepe’nin başına neden getirildiğine dair hâlâ daha bir açıklama yok. Bu bağlamda pek tabii yöneticiler aldıkları her kararın gerekçesini taraftarlara sunmak zorunda değiller ancak bu kararın zaten açıklanabilir hiçbir tarafı yok.
Göztepe bu kadar karışıkken takım oldukça kötü bir durumdayken kariyeri boyunca herhangi bir başarı elde edememiş bir teknik adamı takımın başına getirmek o teknik adama da kötülük etmek anlamına geliyor.
Şu sıralar Göztepe ile alakalı olarak haber yapan yerel medyada Hırvat teknik adamın basın toplantısında umutlu olduğuna dair ifadeler vermesi dahi eleştiriliyor. Bu kadar hışmın ve öfkenin içerisinde oldukça kolay bir şekilde yıpratılabilecek bir teknik adam getirmenin anlamını kimse anlayabilmiş değil.
Bununla birlikte Türk futbolunun son zamanlardaki gündem maddelerinden biri olan şirketleşme Göztepe’nin bir süre önce geçtiği bir model ve nasıl etkileri olduğunu da 5’inci senesinde küme düşmesi kesinleşmek üzere olan takımdan başkası görmüyor.